EDİRNE / Trakya Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr.İrfan Çiçin, “5 yıl sonra Akciğer kanseri oranında kadınlarda ilk sırayı alacak. 40 yaş altı eğitimli kadınlarda sigara içme oranı yükseliyor ve Akciğer kanseri tanısı en zor konan kanser türü” dedi.
Trakya Üniversitesi Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr.İrfan Çiçin’le, Trakya Üniversitesi bünyesinde yapımı tamamlanmak üzere olan Onkoloji kliniğini birlikte gezdik ve kanserle ilgili konuştuk. Kanser ile ilgili önemli bilgiler veren Doç. Dr. Çiçin, 40 yaş altı eğitimli kadınlarda sigara içme oranının yükseldiğini ve 5 yıl içinde, Akciğer kanserinde kadınların ilk sıraya oturacağını söyledi.
Akciğer kanserinin tanı ve tedavisinin çok zor olduğunu altını çizen Doç. Dr. Çiçin, kanserden ölenlerinin çoğunluğunun ana nedeninin sigara olduğunu belirtti..
BAŞIMIZIN BELASI AKCİĞER KANSERİ
Mart ayı içinde hizmete girecek olan Onkoloji hastanesini gezerken Kanser hastalığı ile ilgili bilgi veren Doç.Dr. İrfan Çiçin, “ Akciğer kanseri başımızın belası. Erkeklerde en sık görülen kanser türü akciğer türü. Kadınlarda Türkiye de 1nci sıklıkta görülen kanser türü meme kanseri.Ancak 5 yıl içinde ilk sırayı Akciğer kanseri alacak.Çünkü 40 yaş üstü kadınlarımızın sigara içme alışkanlığının olmaması ama 40 yaş altı eğitimli kadınlarda sigara içme oranı erkeklere yakın bir hale geldi. Kadınlar ilk sırayı alacak diyorum, çünkü gelişmiş ülkelerde bu oldu. Ama başımızın belası Akciğer kanseri. Hem tedavi seçenekleri çok sınırlı hem de geç aşamada tanı konulabiliyor hem de ne kadar erken tanı koyarsanız koyun nüksetme olasılığı yüksek. Bu da bir ilahi takdir ki, sigara içmeyenlerinde Akciğer kanseri nüksetme olasılığı yüksek. Sigara içmeyen hasta da kanseri 1 yol tetiklerken, sigara içen kişide kanseri 55 tane yol tetikliyor. Bu nedenle sigara içmeyen birini tedavi ederken bir yoldan giderken, sigara içen hasta da 50 yoldan gidiyoruz. Bu da tanı ve tedavi zorlaştırıyor. Yani sigara içen kişide kanser tedavisi daha zor. Şunu diyebiliz, Akciger kanserinde, sigara içen hastalar içmeyenlere göre daha şanssızlar. Akciğer kanserinde, erken teşhis ihtimali yüksek. Ama şu var… Sigara içen birinde erken teşhisinde bir anlamı yok ki.. Sigara içmeyip kanser olmamak varken, neden sigara içip de erken teşhisin peşinde koşulsun ki…”
KANSER VAKALARINDA ARTIŞ VAR MI?
Kanser hastalığında net veriler olmadığını, ancak başvuru sayısının arttığını söyleyen Doç.Dr. Çiçin, artışın nedenlerinden birinin de kanser vakalarında teşhisin artmasının olduğunu söyledi. Çiçin, “ 1999’dan bugüne hasta sayısında oldukça yüksek bir artış söz konusu.
1999 da 250olan sayı bugün 1960 oldu. Bununla ilgili kanser hastalığında artış var diyemeyiz. Çünkü elimizde Resmi bir araştırma sonucu yok. Bu hasta başvuru sayısında artışında bir artış var demektir. Her yıl genelde %10-15 artış oluyor. Dediğim gibi bu rakamlar Trakya’da kanser artışı var sonucunu doğurmaz. Sonuçta, Tekirdağ, Kırklareli’den İstanbul’a gelen hastalarımızda var. Medikal onkoloji de en önemli şey ayaktan tedavi ünitesi. Kanserde ameliyattan daha çok, poliklinik önemlidir. Tedavinin hızlı yapılması gerekiyor. Bu nedenle, T.Ü.de ayaktan tedavi ünitesinin bulunması hasta başvuru sayısını da arttırıyor diyebiliriz.” Dedi.
Kanser vakaları ve artış ile ilgili konuşan Doç. Dr. Çiçin, “TÜ, ye müracaatlarda artış oldu. TÜ, de göğüs hastalıkları ile birlikte yılda 2200 ye yakın başvurunun olması, ülkemizde ya da Trakya da kanser hastalığında artış mı var ya da kanser sayılarının arttı denmesinin bir nedeni, kanser vakalarında teşhisin daha net olmasından mı kaynaklanıyor? Neden böyle söyleniyor? Birincisi başvuru arttı. İkincisi hekimlerimiz de farkındalık arttı. Görüntüle yöntemleri inanılmaz ilerledi. Tabi burada sağlık bakanlığının prifer hastanelerde uzman hekimlere yatırım yapması da çok önemli etkendir. Sıklık arttı mı dersek? Şimdi şöyle bir şey var. 1920’lerde insanlar 50 yaşına yaşıyordu. Antibiyotikler bulundu, 60 yaşını gördük. Şimdi bizim fizyolojik yaşımız çok uzadı. Kanser yaklaşık 68 yaşın üstünde daha sık görülür. Yaş ortalaması yükseldikçe kaçınılmaz olarak kanser vakaları artacaktır. Beslenme etkenleri tabiî ki etkili oluyor. Daha çok suni besleniyoruz daha çok kirli hava ile temas ediyoruz.
Daha çok zararlı güneş ışınlarına maruz kalıyoruz. Ama benim görüşüm yaşlılık en önemli etken.TÜ’ de başvuru sayımız artıyor. Biz burada şu şekilde övünebiliriz ki demek ki hastanemiz bu hastalara cevap verebiliyor. İstanbul’da hastalara 3-4 gün süre verilirken biz anında tedaviye cevap verebiliyoruz. Bu nedenle hastalar bizi tercih ediyor. Ki bu da başvuru sayısında artışı getiriyor. Bir başka özeliğimizde, Biz burada onkoloji kliniğinde kanser hastasının böbrek rahatsızlığını sarılığını beyindeki tümöre kadar her türlük problemine cevap verebiliyoruz. Birçok yerde bu saydığım her bir hastalık için farklı yerlere gitmesi gerekiyor.” Diyerek, kanserli hasta sayısının artmasında teşhisin önemli olduğunu belirtti.
KANSER HASTASI OLMAMAK İÇİN NE YAPILACAK?
Kanser olmamak için neler yapılacağını belirten, “Öncelikle sigara içilmeyecek. Kanserlerin 3/1ni nedeni sigaradır. Kanserden ölümlerinin yarısının nedeni sigaradır. Önce sigarayı bir kenara bırakacağız. İkincisi bir insanın kendine yapacağı en güzel iyilik tarama programlarını atlamamasıdır. Bir kadının sistematik rahim ağzı muayenesi yaptırması son derece basittir. Senelik momografi zamanı geldiğinde yaptırması son derece basit. Kolonoskopi dediğimiz kalın bağırsak taramasını 10 yılda bir yaptırmak yeterli olacaktır.Prostat kanseri için bir kan verip bir tuşa basılması yeterli. Yani tarama programlarına uyarsak, kadınlarda en çok meme kanseri erken teşhis edilmiş olur. Kanser öncesi dediğimiz süreçte, kanseri ilk zamanlarda teşhis etme oranı %1 bile değil. Bu oran diğer ülkelerde daha yüksek. Çünkü, Bu tarama programlarında dış ülkelerde daha sıklıkla yapılmakta. Onlarda insanların sağlık sigortalarını bunu zorunlu kılıyor. Onun dışında böbrek, akciğer, mide kanserlerini erken saptamak, 40 yaşından önce tarama yaptıran bir insanla yaptırmayan insana göre daha şanslı olursunuz.
Ama şu da var. Mide kanseri Japonya dışında başka bir ülkede erken teşhis etme olasılığı yok. Akciğer kanserinin yok. En öldürücü kanserlerden pankreas kanserin hiç yok.
Burada en önemli sonuç şu çıkıyor insanlar artık sigarayı bırakacak. Ve yılda bir de en azından 40 yaşından sonra da olsa tarama programlarına katılacaklar.
Bu tarama programlarını yaptırmak hem maliyetsiz hem zaman kaybı yok.
Sigara içen bir insanın oy hakkını elinden alınması gerekir diye düşünüyorum neden derseniz..
1- kendini düşünmüyor
2- ekonomiyi düşünmüyor
3- örnek olduğu çocuğu düşünmüyor
4- çevreyi düşünmüyor
Böyle biri ülkeyi yönetecek birini nasıl seçebilir.”
NEDEN ONKOLOJİ HASTANESİ?
Trakya Üniversitesi Rektörü Enver Duran’ın “göz bebeğim” diye tabir ettiği birimlerinden Onkoloji kliniği yeni binasına taşınmak üzere. İnşaat aşaması tamamlanmış olan, iç detaylarda sona yaklaşılan Onkoloji kliniği modern dizaynı ile göze çarpıyor.
Çift kişilik odaların her birinde banyo ve tuvalet mevcut. Yine odalarda çift kişilik geniş dolaplarla, hastaların eşyalarını rahatlıkla yerleştirmesi sağlanacak. Yerlerin döşemesi ve renklerin uyumu ile hastalara ferah bir ortam yaratılmış.
Doç.Dr.İrfan Çiçin, yeni binalarında her detayı tek tek ele aldıklarını belirterek, kliniğin yol güzergahında olması nedeniyle de hastaların kliniğe geliş-gidişlerinde ayrı bir rahatlık sağlanacağının altını çiziyor.
Kliniğinin arka tarafına otopark planlanarak, engelli hastalar için özel bir giriş yapılması planlanmış durumda. Ki, onkoloji kliniği, Trakya Üniversitesi içinde her iki cepheden de en güzel manzaraya sahip birim olacak diyebiliriz.
Doç.Dr. İrfan Çiçin, “ Bu hastanenin en güzel tarafı şu olacak. Biz şu anki mevcut yerimizde polikliniğimiz, ayaktan tedavi ünitemiz, servisimiz dağınık durumda. Şu anki poliklinik kapasitemiz yetmiyor. Bir Poliklinikte 40’a yakın hasta bakıyoruz. Burada poliklinik sayımızı artırarak sayıyı 20’lere düşürmeyi hedefliyoruz. Bu büyük bir lüks olacak. Ve öğleden sonra sarkan hastaları ortadan kaldırıp öğleden önce bütün hastalara cevap verelim ki, hastaların tedavisini yetiştirelim, hastaların işi hızlansın. Burada avantajımız şu: Poliklinik servisi ayaktan tedavi ünitesi hepsi bir arada. Bir müdahale olduğunda kendimiz müdahale edebileceğiz, yatan hastayı hemen transfer edebileceğiz. Hasta kan vermek için başka bir yere gitmeyecek buradan verecek, kanı burada alıp sistemle göndereceğiz, sonucu online hemen görebileceğiz.Diğer bir amacımız burada, bütün tedavileri vesaireleri bilgisayar kayıtları üzerinden online yapıp, kişiye dayalı hataları, gecikmeleri en aza indirmeyi planlıyoruz.
Burada alanımızı biraz daha genişletmeyi hedefliyoruz. Şu an da ki mevcut ünitemiz, Türkiye’nin en gözde ünitelerinin baş sıralarında. Burasını orayı geçer hale getirmeyi hedefledik. Buraya yaklaşık 40-45 koltuk koyacağız. Ayaktan kemoterapi koltuğu. Bu da bizim ihtiyaçlarımıza cevap verecektir. Burası sadece medical onkoloji değil, gögüs hastalıklarının, hemotolojinin ve romotolojinin de tedavilerini yine bizim kliniğimiz bünyesinde gerçekleştireceğiz.Buranın donanımı, teknolojik bilgisayarı, alt yapısı, yatak sayısı diğer yere göre çok güzel. Mesela yataklarımız tamamen otomatik.
Buranın güzel olan yanı da, hasta birinci katta muayene olacak, ikinci katta kanı alınacak. Sonucunu bekleyip, alıp gelecek. Üçüncü katta tedavi olacak.
Şimdiki mevcut yerimizde hepsini yapmak için mesafelerce yürüyordu hasta. Bir de şu var, mevcut yerimizde merkezi arşivle çalışıyoruz. Hastaların oraya gidip gelemsi 300-400 metreyi buluyor. Ama burada arşive gitmeyecek 5-10 metrelik mesafelerle personeller servis yapar gibi dosyaları taşıyacak.Yeni Onkoloji hastanemiz çok modern bir hastane olacak. Her oda özel odalar şeklinde hazırlandı. 2 kişilik odalarımız diye tanımlayabiliriz. Modern dizaynı oldu. Her odada banyosu tuvaleti, eşyalarını rahatlıkla koyabilecekleri çift kişilik geniş dolaplar.. Burada en güzel tarafımız da ısı yalıtımının daha iyi olması. Doğalgaz bağlantılı. Ve hastanemiz her cephesinden müthiş güzel manzaralı. Kliniğimizin yol güzergahında olması nedeniyle de, ulaşım sıkıntısı da yaşanmayacak. Arka tarafa otopark yapmayı da planlıyoruz. Engelli girişimiz arka tarafta olacak ki, hiçbir hastamız, bize gelişte zorluk çekmeyecek.”
Röportaj Elif Davulcu Fotoğraf Hasan Boyacıoğlu
Kaynak: edirnehaber.org